4 Kasım 2012 Pazar

Kaçak çayla sarhoş olunur


Geçen gün mesai sonunda han merdivenlerinden inerken yıllardır ne kadar boş işlerle uğraştığımı düşünüp, “hayatım, havaya sıkılmış mermiler gibi” dedim. O nedenle bir gün, bir kör kurşunla can verebilirim.

Dün akşamsa tıbben ölüyordum. Kimin ne zaman öleceğini yalnızca o kişi bilir. Bir sabah kalkılır, mutfağa geçip bir sigara yakılır. Tabak çanak orada durur. Ağza biraz ekmek atılır. Orada ölüp kalan çok olur. Yok ben dün akşam gerçekten, Bajar, "Sî û Çar Heb" ağıdını yakarken Uludere’nin 150. günündeki eylemde elimde fotoğrafını taşıdığım çocukla yüz yüze geldiğimde haber bültenlerindeki gibi ölüyordum.


Hiç yorum yok: