14 Şubat 2013 Perşembe

Az Gittik Oğuz Gittik (S01E03)

previously on Breaking Bad 
--
                                                  ~1+0 Ev Alma, Komşu Al~ 

Evimiz 1+0, yani sıfır, öyle bir yer yok ama işte ağız alışkanlığı gereği evimiz 1 diyemiyoruz. Giderek yalnızlaşan toplumumuzda artık 1’in 1’ine dahi gerek kalmadığından onu da kaldırdık. Eskinin salon yahut misafir odası dediği yerde mis gibi yaşar gidersiniz artık, geleniniz gideniniz yatıya kalanınız da olmaz. Zaten bu evler havaalanına yarım, en yakın arkadaşınıza 3 saat mesafede. Eminiz, 1+0 sıfır gibi bir diziliş Aykut Kocaman’ın bile aklına gelmemiştir. İsterseniz 1-1’lerimiz var onları da görebilirsiniz. Huzurun simgesi, komşularınızı daha şimdiden render üzerinden görebileceğiniz Distopya Evleri cazip fiyat avantajlarıyla. Gelin gömüşelim!   

Oğuz metin yazarlığının 6. ayında böyle bir reklam metni yazmış, tabii bunu kimseye göndermemişti.

Aslında o da bir eve girmek istiyordu. Mutfaklarında 37 ekran televizyonu olan tüm akrabaları çok haklıydı. İnsan kira derdini düşünmeden kendine, ayaklarını uzatıp rahat rahat “O Ses Türkiye”yi izleyebileceği güvenlikli bir gelecek yaratmalıydı.

Oğuz’un yaşadığı semtse kapı önlerine börtü böcek için bir tas suyla bir kap yiyecek konulan garip bir yerdi. Oturduğu apartmanın alt katlarında sırasıyla bir bakkal, Afrikalılar tarafından işletilen bir telefon dükkanı, içerisinde 3 adet 20’lik Yeni Rakı’nın olduğu bir tekel bayii, kaçak dvd satan bir dükkan, kuru temizlemeci ve yanında kaçak dvd ve parfüm satan bir başka dükkan daha vardı. Bakkal hariç tüm dükkanların ortak noktası hiç iş yapmamalarıydı. Adamlar bütün gün öyle oturup ziyaretlerine gelen arkadaşlarıyla sohbet ediyor, birbirlerinin dükkanlarını dolaşıyorlardı. Sanırsın bu adamların hiç ailesi, faturası, kirası, vergisi yoktu; lisedeyken birlikte bilardo salonu açmak için sözleşmiş, muvaffak olamayınca da bir şekilde Oğuz’un evinin oraya dizilmişlerdi. Ama bakkalın sahibi Asım Abi hiç öyle değildi. Geçen gün çırağını misal şöyle azarlamıştı: “Sende istikrar sorunu var Selahattin!” Oğuz da “adama bak, sanırsın vergi levhasının altında Duke Üniversitesi’nden aldığı MBA diploması asılı” diye içinden geçirmiş, bakkalın şimdiye kadar nasıl Asımlar adında bir market zincirini kuramadığına anlam verememişti.

Kimilerince pek güvenli bulunmayan semt ise vardiyalı olarak çalışan pencere teyzelerinin gözetimi altındaydı. Hangi apartmana kim girdi, bilinirdi.

Türk, Kürt, Rum, Ermeni, Laz ve Afrikalı komşuları olan Oğuz, aşağıdaki metni yazıp, diğer metnin silindiğinden iyice emin olmak için çöp kutusuna tekrar baktıktan sonra bilgisayarını kapatıp evine doğru yol aldı.



DEVAM DEVAM...

Hiç yorum yok: