21 Nisan 2011 Perşembe

Bir ilkokul talebesinin politize hayatından kesitler

İcraatın İçinden
Yıl 1992. Yine seçimler yaklaşıyordu ve yıllardır hatırladığım manzara, akşam yemeğine oturduğumuzda babamın tam kaşığı ağzına götürecekken ekranda zuhur eden Özal’a sövmeye başlaması, bizim sofradan kalkıp çay-meyve faslına geçmemize rağmen onun hâlâ elde kaşık İcraatın İçinden’e devam etmesiydi. O zamanlar gazetelerde çıkan, Özal’a küfredenleri yakalamak için mahalle aralarında sivillerin dolaştığı şeklindeki haberlerden korkan annemin “Adnan n’olur sus, bak alıp götürecekler seni” şeklindeki uyarıları da pek işe yaramazdı.  
Hal böyleyken Ecevit ise, hanemiz açısından bir siyasi figür değil de masal kahramanıydı. Babamın kendisi ile ilgili anlattığı destansı hikâyelere öyle bir inanırdık ki Ecevit bir gece evin sürekli kurum akıtan bacasından içeri girip gözlerinden çıkardığı ateşle sobayı tutuştursa bunu oldukça doğal karşılayabilirdik. Babam kendisini çevreleyenlerin sohbetinden keyif aldığı bir hatipti. Öyle ki, 70’li yıllarda bir gün babaannem, “Oğlum mahallede herkes Adnan komünist oldu diyor, şimdi bana da komünist anası mı diyecekler?” şeklinde serzenişte bulunduğunda ona siyasi görüşleri hakkında malumat verdikten sonra babaannemin oyunu o günden itibaren babamdan yana kullandığı rivayet edilir. (Rivayet diyorum çünkü 95 seçimlerinde Refah Partili amcama, oyunu Erbakan’a, diğerine ANAP’a, babama da Ecevit’e verdiğini söyleyen babaannem, bana da göz kırparak, Çiller’e verdim çaktırma demişti.)


Seçim günü yaklaştıkça televizyon karşısına geçip Ecevit’in de yer aldığı tartışmaları soluksuz izliyorduk. Babamın anlattığına göre Ecevit o programlara çıkabilmek için evini satmış ve kendisine takım elbise almıştı. O zamanlar takım elbisenin o kadar pahalı olabileceğine inanan ben, zaman ilerledikçe kalan parayı da herhalde parti işlerine harcadı diye düşünmüştüm. Seçim gecesi geldiğinde Ecevit’in birkaç Trakya vilayeti dışında oy alabileceği tek yer olan Zonguldak’ın gelmesini abimle televizyonun önüne kurulup, boynumuz kopuncaya kadar saatlerce beklemiştik. Sonuç 7 milletvekiliydi.  
Hatırlamak istediğimiz günlerinde Ecevit.

(Geçen gün işe gelirken aklıma sürekli Erol Evgin şarkılarının gelmesi neticesinde ofise varır varmaz 6-7 şarkısını peş peşe dinleyip büyük keyif aldım. “Söyle Canım” şarkının 1984’deki yılbaşı kutlamalarında çekilmiş videosunu izlerken arka planda Osman Yağmurdereli ile Faruk Tınaz’ı görüp sevindiğimi fark ettiğim o anda yaşlandığımı hissettim ve gençler için şu açıklamayı yapmayı zaruri gördüm: O zamanlar bir tek TRT vardı,-şimdi o kadar çok TRT var ki bunu da anlamış değilim- ve şehirler alfabetik sıraya göre gidiyordu. Ez cümle, hayli bekledik. N’olurdu ki babam da zamanının modasına uyup ANAP şemsiyesi altına giren solculardan olaydı da erkenden yataydık.)
***
Canım oğlumm! Baba babacıım!
Seçim öncesinde politikaya meraklı bir ilkokul talebesi olarak haberleri takip ederken Cavit Çağlar’ın Bursa Mitingi’ndeki kalabalığa “Bize oy verirseniz Bursa 2000 yılında Türkiye’nin en büyük 2. şehri olacak!” şeklindeki konuşmasını izlemiştim. O zamanlar Bursa, Adana’nın gerisinde en büyük 5. şehirdi ve hadi Adana’yı geçsek bile Ankara ile İzmir’i napacağız diye çocuk aklımla düşüncelere dalmıştım. Bu iddianın sahibi Çağlar ise Sultanahmet’te tellaklıktan, tezgâhtarlığa oradan mal sahipliğine ve iş adamlığına geçiş yapmış, zamanla Bursa’nın ve ülkenin en zenginlerinden biri olmuştu. Cavit Çağlar, yasaklı olduğu dönemde ve daha sonraki partileşme sürecinde Süleyman Demirel’e maddi ve manevi destek olmuş, 92 seçimlerinde Baba’nın en çok oyu alıp hükümetin başı olmasıyla da bankalara onca borcu bulunurken önce Bursa milletvekili sonra da Bankalardan Sorumlu Devlet Bakanı yapılmıştı.


***
Seçimlerden birkaç ay sonra okulla birlikte gidilen Ankara gezisinin duraklarından biri de elbette ki yüce TBMM idi ve DYP Bursa milletvekili Turhan Tayan bizi grup salonunda kabul etmişti. Kendisi kürsüde kâtipleri yanında, biz milletvekili gibi sıralarda oturuyorduk.  Arkadaşlar kendisinden oyun alanı, top sahası vb. isteklerde bulunuyorlar o da yanındaki kâtibine yaz oğlum diyor o da yazıyordu…
Bu esnada sözü Yenimahalle nüfusuna kayıtlı Teferrüç vilayeti mebusu Hacı Güney Efendi aldı: 
Dedi ki, Turhan Bey, bakanınız ve Bursa milletvekili Cavit Çağlar, seçim öncesi yaptığı konuşmada, iktidar olursanız Bursa’yı 2000 yılında Türkiye’nin en büyük 2. şehri yapacağınızı söyledi, bunu nasıl yapacaksınız? Planınız, programınız nedir? 

Turhan Bey bu soruya bir cevap verdiyse de, kimse bir şey anlamamıştı...  
Seçim yenilgisinin rövanşını bu şekilde almamın akabinde başkent turumuza devam etmek üzere Yüce Meclis'ten ayrılmadan önce Turhan Tayan öğretmenlerimizi çağırmış ve bana bu soruyu kimin sordurduğunu öğrenmek isteyerek onları bir güzel haşlamıştı.



***
Sonrasında  Cavit Çağlar, bankalara olan tüm borçlarını kapattıktan (?) sonra kendi bankasını kurdu, batırdı. Babam ve Ecevit aynı yıl içinde vefat etti. Turhan Tayan DYP-ANAP arası geçişlerinden sonra 2011 seçimlerinde CHP Bursa milletvekili adayı oldu. Süleyman Demirel, Güniz Sokak’taki yeni komşusu yeni CHP başkan yardımcısı aracılıyla önümüzdeki dönemde sağ kolunu, bizim beklemekten boynumuzun koptuğu Zonguldak’tan milletvekili çıkartmak için uğraşmakta...  

3 yorum:

Adsız dedi ki...

hay çok yaşa güneycan, çocukluğum film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti şimdi.. bir sonraki 'geçmişten günümüze' temalı blog yazında siyaset meydanı ve ali kırca'nın genç dimağları nasıl zehirlediğini yazmanı rica ediciiim-emre

güney dedi ki...

yahu aklımda o yıllara ait "eğitim dilinin ingilizce olmasının zararları" tartışmalarının masumiyeti üzerine bir şeyler yazmak var. güzel günlerdi vesselam, süper babanın ip atlayan çocukları gibi şendik.

güney dedi ki...

benim çok muhterem okuyucularım,

sizlerden gelen "güney bu kurgu mu? hakkatten öyle bir soru sormadın de mi?" şeklindeki sorulara istinaden söylemek isterim ki meclisteki olay essahtır. tarihi gerçekliğe bağlı kalınmıştır, facebook'taki ilkokul arkadaşlarım şahidimdir. 5 yaşındayken gidilen misafirliklerde masaya çıkıp zeki müren'den şarkılar söyleyen birinden bahsediyoruz :)