İttin mi?
Kimse farkına dahi varmaz ama bugün basküle dördüncü kez çıktıktan, kapıyı üç kez
kilitledikten, ütüyü fişten altı kez çektikten sonra dahi bazı şeylerden hâlâ emin olmamamızın
nedeni, bazı sorulara halen cevap vermemiş olmamız değil, bilakis bunları hiç
sormamamız, böyle bir sorunun farkına dahi varmamamız. Sıkıntı yok, “Galaksi Üzerine Tezler” tam da bu nedenle var.
Misal,
devr-i Osmaniye’de kurulan cümlelere baktığımızda yüklemin “iddin”, “eddin”, “ittin”
şeklinde Türkçeleştirildiğini görürüz. Yani, cümle içi ağırlıklı Arapça ve
Farsça kelimelerden müteşekkil olsa da sonunda Türkçe biter.
Cumhuriyet devriyle birlikte başlayan Türkçeleştirme çalışmalarıyla
birlikte özne, tümleç, yüklem Türkçeleştirilir ama cümle Türkçeleşmez. Çun ki bağlaç
ya Arapça yahut Farsçadır.
Elinde
olanla bir şeyi başka bir şeye bağlayamıyorsan en azından bitirmelisin. Bunu
Osmanlı idrak etmiş, belki bu sayede 4 cihana hükmettikten sonra efendi gibi çekip gitmeyi bilmiştir.
Peki, son Osmanlı padişahının adının Vahdeddin olması bu tezimi kanıtlamıyor da ne yapıyor? |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder