18 Ağustos 2016 Perşembe

Döşeğimde ölürken

İki gün önce bir dağın patikasından mezarlığa doğru yol alırken, aynı yolu sağlık yürüyüşü için de adımlamış olabileceğimi düşündüm. Yol boyunca etrafa gelişigüzel yayılmış mezar taşları sadece orada birinin varlığına işaretti. Ne isim, ne de başka bir şey. Bir dağın tepesinde yok olup giden yahut daha başka bir dünyaya açılan bir çukur yahut kapı gibi. Nereye, ne zaman gittiğine dair ses vermemekti bu. Köy ve civarında bunun hikmetten değil de garibanlıktan olduğunu düşündüren pek çok emare olsa da ben buna inanmaya devam ettim. 

Dönüş yolunda açık bir mezar yeri gördük, kireçle iç kısımları sıvanmıştı. Herhalde şehirde yaşayan akrabalardan biri ölüm döşeğindeydi ve o bekleniyordu. 23 yaşında birini bir dağın tepesinde bırakıp şehre doğru yola koyulduk. Kardeşleri, köydeki akrabalarına onu yalnız bırakmamalarını sıkı sıkı tembih etti. 


Hiç yorum yok: