İki gün
önce bir dağın patikasından mezarlığa doğru yol alırken, aynı yolu sağlık yürüyüşü için
de adımlamış olabileceğimi düşündüm. Yol boyunca etrafa gelişigüzel yayılmış mezar taşları sadece orada
birinin varlığına işaretti. Ne isim, ne de başka bir şey. Bir dağın
tepesinde yok olup giden yahut daha başka bir dünyaya açılan bir çukur yahut
kapı gibi. Nereye, ne zaman gittiğine dair ses vermemekti bu. Köy ve civarında bunun hikmetten değil de garibanlıktan olduğunu
düşündüren pek çok emare olsa da ben buna inanmaya devam ettim.
Dönüş yolunda
açık bir mezar yeri gördük, kireçle iç kısımları sıvanmıştı. Herhalde
şehirde yaşayan akrabalardan biri ölüm döşeğindeydi ve o bekleniyordu. 23
yaşında birini bir dağın tepesinde bırakıp şehre doğru yola koyulduk. Kardeşleri,
köydeki akrabalarına onu yalnız bırakmamalarını sıkı sıkı tembih etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder