Bunun yanında güzel şeyler hep gezi tarafındaydı. Bunlardan sadece bir tanesinden bahsedeceğim. İhsan Eliaçık ve arkadaşları, Dolmabahçe Camii’nin imamının 8 saat terörle mücadele tarafından sorgulanıp, camide içki içildiği iddialarını reddetmesine rağmen ortalıkta hala bununla ilgili videoların ve hakaretlerin döndüğü bir ülkede gezi eylemcilerine destek verdi. Özellikle malum Cuma gecesi, Sıraselviler’de şanlı bir direnişe imza attılar. Müslüman aleminin kendi içlerindeki tartışmalarını bilmem etmem. Ben sadece onca insana zulmedilirken yanımızda kim vardı, kim yoktu ona bakarım. Bu nedenle Antikapitalist Müslümanlar Gezi Parkı'nda Cuma namazı çağrısı yaptığında, evden çıkmadan önce çantama güneş gözlüğü, fısfıs, gaz maskesi ile birlikte annemin hediyesi seccadeyi koyup gittim. Ofisten bazı ağabeyler Cuma’ya gitmezler, çünkü devletin maaşlı imamının kıldırdığı Cuma’ya gidilmezmiş. Burada devlete yıllardır kafa tutmuş bir adam çağrıda bulunuyordu ve o ekipten yine gelen eden yoktu. O adam ki birkaç yıl önce 1 Mayıs’ta kızı, sırf ona gözdağı vermek için gözaltına alınmış, Samanyolu Haber’de bir bankanın camının kırıldığı görüntü arkasından da kızının vesikalık fotoğrafı gösterilmişti. Namaz bittikten sonra kızına gidip, “ben her sabah buraya su, süt, meyve suyu Allah ne verdiyse getiriyorum, size de eğer kabul ederseniz seccademi bırakmak istiyorum” dedim çok mutlu olduk.
sarılı abinin çaprazındayım, mavi göynekli |
Namazda toplasanız 50-60 kişiydik, onca fotoğraf makinası kamera falan şakşakşakşak fotoğraflar çekliyor. Selam veriyoruz oradan bir kamera, secdeye varıyoruz arkamızda fotoğraf makinesi. Yıllardır bu ülkede bir oryantalist imge olarak Müslümanların neler çektiğini o gün daha iyi anladım.
İhsan Hoca ve arkadaşları direnişe bu kadar destek olurken, diğer dostlar ne yaptı? Müslümanlar eylemlere destek olurken harikadır, 'bakın Müslümanlar da bizim yanımızda, başörtülüler burada, hepsi kardeşimiz' denir ama Cuma namazına davete icap edilmez, o karenin içinde yer alınmak pek istenmez. Bence o gün, destek için sadece bariyer olmak yeterli değildi, orada geniş katılımla saf tutulmalıydı.
Bu arada olaylar esnasına hayatını kaybedenler için gıyabında cenaze namazı kılınacakken İhsan hoca, namazın şartlarını saydı ve şu şu duayı bilmeyen Fatiha okusun, Fatiha'yı da bilmeyen varsa sussun derken bana niye öyle baktı, orasını hiç anlamadım.
Devam...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder